Selamlar. Mesaj yazan arkadaþlara teþekkür ederim. Hikayemi beðenmeniz beni çok sevindirdi. Senaristlik biraz vardýr belki.

SERDAR YILDIRIM'IN HAYAT HÝKAYESÝ
1959 yýlýnda Ýnegöl' de doðdum. Ýlk, orta ve lise 2’yi Ýnegöl' de okudum. Lise 1 e giderken okulda düzenlenen þiir yarýþmasýnda ilk 10 a giremedim, ama edebiyat dünyasýna giriþ yapmýþ oldum. Þiir yazmaya devam ettim. Yazarlarýn þiirlerini inceledim. Kelime daðarcýðým geliþsin diye sözlük ve imla kýlavuzu kitaplarýný okudum. 1975 yýlýnda Bursa’ya taþýndýk. Lise 3 ü Bursa Atatürk Lisesi’nde okudum.
Liseden sonra, Ýstanbul Mühendislik Mimarlýk Fakültesi’ni kazandým. 1978 yýlý çok olaylar oluyordu. Evden gidersen, para göndermeyiz, dediler. 1980 yýlý eylül ayýnda ben askerdeydim.
Askerden geldikten sonra Bursa'ya baðlý Demirtaþ Kasabasý yolunda Yeyma Çiftliði vardý. Ben orada tek tekerlekli el arabasýyla kütük taþýrdým. Daha sonra bir yýlý aþkýn bir süre iþ aradým ve 1982 yýlý mart ayýnda kýrtasiye dükkaný açtým.

Aradan bir yýl geçmiþti. Bir gün dükkanýma mal almak için, Dünya Daðýtým'a gitmiþtim. Dünya Daðýtým'ýn üst katý çeþitli kýrtasiye malzemeleriyle doluydu. Buradan kutuyla silgiler, kalemler, boyalar aldým. Daha sonra alt kattaki kitap bölümüne indim. Saða bakýndým, sola bakýndým, her yer kitap doluydu. Yeni taþýndýðým dükkanda hangi kitaplarýn satýþý daha uygun olur diye düþünüyor ve bir türlü karar veremiyordum. Dünya Daðýtým'ýn dört ortaðý vardý. Bu ortaklardan birisi, üstü kitaplarla dolu bir masanýn yanýndaki sandalyede oturuyordu. Ben yanýndan geçerken: Serdar, biraz gelir misin? dedi. Ben yanýna gidince ayaða kalktý ve masanýn üstünden bir takým kitaplar seçmeye baþladý. Daha sonra bana verdiði dört kitap þunlardý:

Linç ( Roman ) Kerim Korcan
Baþlayan Kavga ( Roman ) Hasan Kýyafet
Radar ( Hikaye ) Hasan Kýyafet
Köydeki Keklikler ( Hikaye ) Nusret Ertürk
O adam, þu unutulmaz sözleri de söyledi:
" Bak Serdar, bu kitaplarý sana parasýz veriyorum. Bunlarda yazýlanlarý iyice oku, öðren. Hem sana hem de baþkalarýna çok faydasý olacaktýr. "
Ben Linç romanýný yýllar içinde dokuz kere okudum. Diðerlerini dörder kere okudum.
Çocukluðumda bizim evin oldukça büyük bahçesinde tek katlý bir evimiz daha vardý. Bu evin bir odasý ve yanýnda odunluk vardý. O odadaki dolabýn içinde tahtadan bir sandýk vardý. Bu sandýkta çocuklar için, eskiden kalmýþ hikaye ve masal kitaplarý bulunuyordu. Bazýlarýnýn isimlerini hatýrlýyorum. Para Buldum Yaþasýn, Sinema Daðýldý, Akkavak Kýzý. Ayrýca Pedagoji kitabý vardý. Ben o pedagoji kitabýný sekiz yaþýmdan on altý yaþýma, biz Bursa'ya taþýnana kadar, pek çok defa okudum.

1984 yýlýnda kendimi anlattýðým Simitçi Çocuk isimli ilk hikayemi yazdým. Daha sonraki 4 yýl sadece þiir yazdým. Aslýnda hikaye yazmak istiyordum ama pek çok defa denememe karþýn, bu mümkün olmadý. Önünde kaðýt, elinde kalem 1 saat, 2 saat öylece beklemek ve hiç bir þey yazamamak korkunç zordur. 1988 yýlýnda gerçek anlamda hikayeler ve masallar yazmaya baþladým. O yýl aðustos ayýnda Korkak Tavþan' ý yazdým. Sonra Ot Yiyen Kaplan, Zavallý Çoban, Keloðlan Ýle Nasreddin Hoca.
1994-95-96 yýllarýnda Ýstanbul'a gittim. Yayýnevleriyle konuþtum. Hikayelerimi okudular. Çok beðenenler çýktý. Yayýnevleri hikayeleri kaderine terk etti. Ýstanbul Caðaloðlu'ndaki bir yayýnevi sahibi, hikayelerimi okuyup, çok beðendi ve bunlarý sen mi yazdýn, diye sordu.

Evet, ben yazdým, deyince, senin adýn ne, diye sordu. Ben de, benim adým Serdar Yýldýrým, dedim.
Yayýnevi sahibi, Türk'sün deðil mi? deyince, ben de, evet Türk'üm, dedim.
Adýn George veya Mark olsaydý, Ýngiliz veya Fransýz olsaydýn, ben bu hikayeleri basardým. Adýn Serdar Yýldýrým ve ne yazýk ki Türk'sün. Ben bu hikayeleri basmam, arkadaþ, dedi ve hikayelerimi bana geri verdi.
1997 yýlýnda Ayla ile evlendim. Ýki yýl sonra oðlum Serkan dünyaya geldi. 14 Haziran 2006 tarihinde Ýnternette hikaye, masal ve þiirlerim okunmaya baþladý.