KANATLI KARINCA
Zamanýmýzda en çalýþkan ve en tutumlu yaratýklar olarak bilinen karýncalar bundan on binlerce yýl önce yine çok çalýþkandýlar fakat tutumlu olduklarý söylenemezdi. Çalýþkanlýk karýncalarýn yaratýlýþlarýnda vardý. Onlar yaratýlýrken çalýþkan olarak yaratýlmýþlardý. Tutumlu olmak ise bambaþka bir þeydi. Tutumlu olarak yaratýlýnmaz, bu özellik sonradan öðrenilirdi. Sadece çalýþkan olmayý o kadar büyütmemek gerekirdi. Ne kadar çalýþkan olunursa olunsun, tutumlu olmak bilinmedikçe baþarý tam olarak gerçekleþmezdi. Çalýþkan olmakla tutumluluk ikisi bir arada bulunursa eðer baþarý tamam olurdu.
Önceleri karýncalar günlük güneþlik yaz günlerinde hiç durmaksýzýn, yorulmak nedir bilmeksizin çalýþýrlar, çevreden bulduklarý yiyecekleri yuvalarýna býrakýrlar, tekrar yiyecek aramaya çýkarlardý. Hava kararmaya baþladýðýnda bütün karýncalar yuvalarýnda toplanýr, gündüz topladýklarý yiyecekleri yerlerdi. Ertesi sabah hangi karýnca yuvasýna bakarsan bak dünden kalmýþ bir buðday tanesi bulamazdýn. Çalýþýp kazandýlar, kazandýklarýný istedikleri gibi yerler içerler, isterlerse gider dereye dökerler, bu, onlarýn en doðal haklarý…denir denmesine de, durum öyle sanýldýðý kadar basit deðil. Biraz ileriyi düþünüp soðuk ve karlý kýþ günlerini aklýmýza getiriversek…Kýþ günlerinin ne kadar çetin geçtiði bilinen bir gerçek. Bu doðal engelin mutlaka aþýlmasý ve yaz günlerine ulaþýlmasý lazým. Eðer yazýn, kýþý düþünerek, yuvaya getirdiðin üç buðday tanesinin birini kenara koyabilirsen, o doðal engelin önünde saygýyla eðildiðini ve üzerinden aþýp yaza ulaþabilmeni kolaylaþtýrdýðýný görürsün. Yoksa bugün gelen bugün gider yarýný yarýn düþünürüm dersen, doðal engeli aþarsýn aþmasýna da, bu, çok zor olur, pek çok zor olur.
Kanatlý karýnca uçarken, bir su birikintisine düþüp çýrpýnmakta olan bir karýnca gördü. Hemen aþaðý süzülüp karýncayý tuttu ve onu kucaðýna alarak kýyýya çýkardý. Bu karýnca yakýnlardaki bir karýnca yuvasýnýn beyiydi. Karýnca beyi kanatlý karýncayý yuvasýna davet etti ve akþamki ziyafeti onuruna düzenleyeceðini söyledi. Ziyafette, karýnca beyi kanatlý karýncayý diðer karýncalarla tanýþtýrarak, ona bir can borcu olduðunu ve kendisine gösterilen saygýnýn ona da gösterilmesini istedi. Daha sonraki günlerde karýnca beyinin ricalarýný kýrmayan kanatlý karýnca bir süre daha onlarla birlikte olmak zorunda kalacaktý.
Kanatlý karýnca geçen günlerle birlikte yuvaya yiyecek taþýma iþine girmeye baþladý. Uzaklardan bulup getirdiði yiyecekleri yuvaya býrakýyor, tekrar yiyecek aramaya çýkýyordu. Normalde bir karýncanýn getirdiði yiyeceklerin dört beþ katýný tek baþýna getiriyordu. Karýncalar bu durumu görüyorlar ve memnun oluyorlardý. Bir günde toplanan yiyeceklerin ertesi güne kalmamasý kanatlý karýncanýn dikkatini çekmeye baþladý. Bu neden böyle oluyordu? Neden ertesi güne yiyecek kalmýyordu? Yaz günleri sona erecek, kýþ gelecekti. Yuvadaki yüzlerce karýnca kýþ günlerinde ne yiyecekti? Kýþýn on karýnca yiyecek aramaya çýksa, acaba kaçý geri dönebilirdi? Dönemeyenlere yazýk deðil miydi? Dönenler yiyecek bulmuþ olsalar bile o kadarcýk yiyecek kaç karýncaya yeterdi?.. Sonuç: Açlýktan kýrýlýrdý bunlar. Kanatlý karýnca bu durumu karýnca beyi ve bazý karýncalara sormak ihtiyacýný hissetti. Fakat onlar kanatlý karýncanýn sorduðu sorularý anlamsýz birtakým basmakalýp cümlelerle geçiþtirdiler.
Bir akþam yemeði öncesinde karýncalar yuvadaki salonda toplanmýþlardý. Kanatlý karýnca söz alarak, kýþ mevsiminin yaklaþtýðýný, bundan sonra yuvaya getirilen yiyeceklerin küçük bir kýsmýnýn kara gün dostu diye saklanmasýný, eðer böyle yapýlmaz da þimdiki düzen aynen devam ederse yaz günlerine pek az karýncanýn ulaþabileceðini yana yakýla anlatmaya baþladý. Biraz sonra salondan “ yeter “, “ kes artýk “, “ susturun þunu “ diye baðýran sesler duyulmaya baþladý. Giderek çoðalan uðultu, kanatlý karýncanýn söylediklerinin duyulmasýný engelliyordu. Bu sýrada karýnca beyi ayaða kalktý ve salondaki uðultu bir anda kesildi. Gözyaþlarý içinde bir þeyler söylemeye çalýþan kanatlý karýncaya karýnca beyinin tepkisi çok sert oldu. Ona aðýr sözler söyledikten sonra zindana atýlmasýný emretti. Karýncalar, kanatlý karýncayý yakaladýlar ve sürükleyerek salondan dýþarý çýkardýlar. Sonraki günlerde karýnca yuvasý eski, sakin yaþamýna geri döndü. Karýncalarýn gündüz getirdikleri yiyeceklerden ertesi güne kalan olmuyordu.
Aradan birkaç ay geçmiþti ki, karakýþ, olanca aðýrlýðýyla karýnca yuvasýnýn üzerine abanmaya baþladý. Günlerdir yaðan kar bir türlü durmak bilmiyor, bu soðuk havada býrak dýþarý çýkýp yiyecek aramayý, yuvanýn kapýsýný aralayýp kafasýný dýþarý çýkaran karýncanýn kafasý donuyordu. Dýþarýda hava soðuktu da içeride sýcak mýydý sanki? Karýnca beyi odalarý geziyor, buradaki karýncalara, biraz daha sabretmelerini, kar yaðýþýnýn er geç dineceðini, o zaman yiyecek aramaya çýkýlacaðýný ve sýkýntýlarýn bir anda biteceðini anlatýyordu. Hele kar bir dinsindi.
Kar yaðar yaðar bir gün gelir artýk yaðmaz olurdu yani dinerdi. Karýn dinmesiyle birlikte elli karýncadan oluþan bir grup yiyecek aramaya çýktý ve bu elli karýncadan bir tanesi bile geri dönmedi. Ýçerideki kayýplar çok daha fazlaydý. Kýþa girerken yuvada bulunan bin civarýndaki karýncanýn yarýsý ölmüþtü. Besbelli açlýktan kýrýlýyordu bunlar. Hava biraz ýlýþýr umuduyla iki gün daha bekledi karýnca beyi ve üçüncü gün yanýna kýrk karýncayý alarak yiyecek aramaya çýktý. Kar yaðmýyordu fakat hava buz gibi soðuktu. Demek ki, iki gündür boþuna beklemiþti yuvada aç bilaç. Havanýn da ýlýþacaðý yoktu. Gece yarýsýna kadar karýnca beyi ve kýrk karýncadan bir haber çýkmayýnca karýncalar salonda ayaküstü bir toplantý yaptýlar. Oldukça kýsa süren toplantý sonunda þu karara varýldý: Kanatlý karýnca hemen serbest býrakýlacaktý.
Ertesi gün kanatlý karýnca, karýnca beyi ve diðer karýncalarý bir aðacýn kovuðunda, birbirlerine iyice sokulmuþlar, titreþip dururlarken buldu. Onlarý ikiþer ikiþer yuvaya taþýyan kanatlý karýnca daha sonraki günlerde hiç gocunmayacak ve yuvaya yiyecek taþýma iþine býraktýðý yerden devam edecekti. Kýþ süresince kanatlý karýnca salonda pek çok defa konuþma yaptý. Onlara bundan sonraki hayatlarýný nasýl yaþamalarý gerektiðini ve çalýþmalarýný ne þekilde düzenleyebileceklerini uzun uzadýya anlattý. Sonunda, karakýþ bitti, yaz geldi ve kanatlý karýnca tümüne elveda diyerek uçup gitti.
SON
Yazan: Serdar Yýldýrým
Hikayelerle Karakter Eðitimi - Moralite Yayýnlarý 2011 S: 364-367