öncelikle kendi arkadaþ çevrende insalarýn ilgisini çekebilen hadiseler anlattýðýnda bu heycanýný yenmiþ olursun.

örneðin:
2 arkadaþýnla 1 kafeye gittin ve yanýnda ki diðer arkadaþýnýn 5 arkadaþý da kafeye geldi ama hiç birisini tanýmýyorsun, bu ortama kendini dinlettirebiliyorsan iþler zamanla rayýna oturur.
Tabii ki ortamýn tahsili ne kadar yüksekse o kadar zorlaþýr.

yani kamera önünde sürekli denemeler yapmaktansa önce kendini sosyalleþtir.
topluluk karþýsýnda konuþamamak, toplumda bilinen (yýlan, yükseklik, örüncek vb..) korkulardan çok daha yaygýndýr.
þimdi öncelikle tek düþünmen gereken, baþkalarý seni asla yargýlamayacak, baþkalarý seninle kesinlikle dalga geçmyecek, baþkalarý kimse "kim bu?" diye sorgulamayacak.
önce bunlarý iyice algýlamak gerek.
hatta bunlarý bilerek, kamera karþýsýnda heycanlanarak bile konuþsan insalar tarafýndan bu "medeni cesaret" olarak iltifatlandýrýlacaktýr, yani konuþamasan da heycanlansan da "vay be helal olsun çocuða" diyecekler.

bu gibi durumlarda kötü/olumsuz yorumlardan çok iyi/olumlu yorumlarý düþünmeye çalýþ ve kendini toplumdan biriymiþ gibi, onlarý da senden biriymiþ gibi düþün. bunu baþardýðýnda bir çok olumlu dönüþler aldýðýný göreceksin.

dýþarý çýk ve sosyalleþ