MAGOSA ZÝNDANINDA NAMIK KEMAL ÝLE BÝRLÝKTEYÝM
Zaman gezgini olarak 150 yýl önceye gitmeyi düþledim ve Kýbrýs'ta bulunan Magosa zindanýnda olmayý istedim. Namýk Kemal yerde, taþ üstünde oturuyordu ve beni görünce ayaða kalktý. Ýlerici, çaðdaþ fikirlerle donanmýþtý ve bir devlet yönetiminin tek bir kiþinin tekelinde olmasýný istemezdi. Bana seslendi: " Dur bakalým, aslaným, sen de kimsin böyle? Burada ne iþin var? "
" Ben, gelecekten geldiðimi, söyledim. Tarih 9-2-2024. Adým Serdar Yýldýrým, dedim.
Namýk Kemal: " Bak bu çok iyi. Yüz bilmem kaç yýl sonrasýndan geçmiþe dönülüyorsa insanlýk çað atlamýþ demektir. Ben þimdi burada olmamý özgürlük, baðýmsýzlýk, halkýn kendi kendini yönetmesi dememe borçluyum. Arkadaþ, sen boþ biri deðilsin ama dolu biri de deðilsin. Senden þüphelendim. Doðrusu ne ise, sen onu söyle. "
Serdar: " Her sözünüzün altýna imzamý atarým. Hepsi doðrudur. Boþ deðilim ama dolu da deðilim. Bir gün dolduðumda dinamit gibi patlayacaðým. "
Namýk Kemal: " Ben patladým da ne oldu? Sonradan kendimi bu zindanda buldum. Sen patlama. Sessiz ve derinden git. Bakýþlarýndan anladým. Sen bana saygý duyuyorsun. "
Serdar: " Sizin fikirleriniz gelecek nesilleri etkiledi. Bu fikirlerden etkilenen çaðdaþ özgürlük savaþçýlarý, Anadolu'da Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu. Mustafa Kemal ve arkadaþlarý, bunu baþardý. Osmanlý sizden 35 yýl sonra Türkiye Cumhuriyeti oldu. "

Namýk Kemal: " Kardeþlik, gel yamacýma sokul biraz. Ben aylardýr bu taþ üstünde yatýyorum. Sen bir süre burada otursan güç kaybýna uðramazsýn. "
Serdar: " Vatan Yahut Silistre adýndaki tiyatro oynanýrken, sizi yakaladýlar ve göz hapsine aldýlar. Senaryosunu sizin yazdýðýnýz bu oyun neden bazý kesimlerin iþine gelmedi? "
Namýk Kemal: " Özgürlük ve baðýmsýzlýk benim karakterimdir. Padiþah 1. Abdülaziz'in hafiyeleri geldi ve seni bu oyundan ötürü tutuklamak zorundayýz, dedi. Ben baðýrarak oynanan tiyatronun konusu hakkýnda konuþmaya baþlayýnca iki adým gerilediler. Konuþmam bitince bileklerime kelepçe takmadýlar. Öylesine karakola götürüp gözaltýna aldýlar. Sonrasý iþte bu Magosa ve zindan. "

Serdar: " Ben padiþahýn yerinde olsam, sizi yönetim üstünde tutar, devlet yapardým. Deðiþen çaða ayak uydurur, Osmanlý Ýmparatorluðu'na çað atlatýrdým. Böyle gelmiþ böyle gider olmaz. Diðer devletler koþarken, Osmanlý'ya yürümek yakýþmaz. Yakýþmadý zaten. "
Serdar: " Ey vatan ve özgürlük þairi Namýk Kemal. Gelin þöyle dýþarý çýkalým. Çayýrda yürüyelim. "
Namýk Kemal: " Aman Serdar, sen ne diyorsun? Burasý babanýn çiftliði deðil. Öyle istediðin zaman dýþarý çýkamazsýn. Sen istedin diye bu iþ olmaz. "
Serdar: " Sayýn Namýk Kemal, ben istediðim zaman biz dýþarý çýkarýz. Ben istemedikçe onlar bizi göremezler. Buyrun önden siz yürüyün. Ben sizi takip ederim. "

Serdar Yýldýrým'ýn öz benliði, Namýk Kemal'in silüeti dýþarý çýktý. Magosa Zindaný' nýn karþýsý çayýrlýk, çimenlikti. O yöredeki veya o ülkedeki güç sahipleri, defalarca uyarýlmalarýna karþýn, yanlýþlarýndan dönmüyorsa bunda bir sorun var demektir. Cumhuriyet ve özgürlük demeleri için, daha bir süre beklemek gerekir. Bunlar sonradan Cumhuriyet'in ve kiþisel özgürlüklerin rahatýný gördükçe biz neden bu fikirlere karþý çýktýk diye kendilerine kýzacaktýr.
Namýk Kemal çayýrda, çimende yürüdü, koþtu. Bazý zamanlar, ben O' na yetiþmekte zorlandým. Sonra bir aðacýn dibine oturduk.
Ben: " Sayýn Namýk Kemal, ben gelecekten geldiðime göre, sizin daha sonraki yaþantýnýz hakkýnda bilgi sahibiyim. Siz isterseniz bunlarý anlatayým. "
Namýk Kemal: " Aman Serdar, ne demek? Kim öðrenmek istemez geleceðinin nasýl olacaðýný? Anlat bakalým, ben hep burada mý kalacaðým? "
" Siz ne kadardýr buradasýnýz? "
" 2.5 yýl oldu. "
" Burada 8 ay daha kalacaksýnýz. Sonrasýnda kurtulacaksýnýz. "
" Neden? "
" Çünkü sizi buraya atan padiþah 1. Abdülaziz tahttan indirilip yerine 5. Murat gelecek. O da pek çok tutuklu gibi sizi serbest býrakacak. Midilli Adasý'na mutasarrýf tayin edileceksiniz. "
" Bak bu çok iyi. Demek ki, ben bu zindanda çürümeyeceðim. "
" Siz Kýbrýs'a sürgün edildikten sonra da Vatan Yahut Silistre sahnelenmeye devam etti. Ýlk 2 ay süresince bu oyun 47 defa oynandý. Daha sonra Ýzmir ve Selanik'te üç yýl içinde 500 defa sahnelendi. "
" Ya Serdar, biliyor musun, iyi ki geldin. Bana sevinç ve huzur verdin. Buradan kurtulup özgürlüðe adým atacaðým günleri bekler oldum. "

Daha sonra Namýk Kemal'e yaþadýðým güne gitmeyi teklif ettim. Saniyesinde evet dedi ve evimde belirdik. Namýk Kemal evin salonunda saða sola bakýndýktan sonra, Serdar, bu ne deðiþik bir ev? Bu, þu, o bunlar nedir?
" Bu buzdolabý, þu çamaþýr makinesi, o televizyon. Þaþýrmakta haklýsýnýz. Bunlar sizin zamanýnýzda yoktu. Hepsi sonradan icat edildi. Buyurun bu odaya geçelim. Orada internet var.
" Geçelim bakalým. Yeniliðe meraklýyým. Sen de beni þaþýrtmaya devam et. "
" Sayýn Namýk Kemal, bu internet. Televizyon gibi. Televizyonda baþkalarý oynatýr, sen seyredersin. Ýnternette sen oynatýrsýn baþkalarý seyreder. Bakýn az sonra ekranda görünecek. Namýk Kemal yazýyorum. Görüyor musunuz, sizin resimleriniz ve hayat hikayeniz çýkýyor. Ben sizin kadar meþhur olsam baþka ne isterim. "
" Gerçeði söylemek gerekirse sen benim kadar meþhur olamazsýn. Gelecek nesillerin beyninde benim kadar iz býrakamazsýn. Sen bir kartal olsan her yýl ayný yerde yuva kurardýn. Ben her yýl deðiþik bir yerde yuva kurdum ve ilk yuvamý özlemedim. "
" Görsellere giriyorum, resimleriniz çýkýyor. Sizden 150 yýl sonra resimleriniz gözlerde, gönüllerde. "
" Aradan bir buçuk asýr geçmiþ. Dünya eskiyi özler, geleceði gözler olmuþ. Ey Serdar Yýldýrým, senin amacýn nedir? Neden beni rahatsýz ettin? "
" Benim amacým, yaþadýðým çað insanýna Namýk Kemal adýndaki kaliteli bir beyin yapýsýnýn tanýtýmýný yapmaktý. O yüce bir beyindir ki, þiirden kapý açmýþ, hikaye derken, roman yazmaya yönelmiþ. Ben de iþe þiirden baþladým. Þiir öksüzdür, arayan soran olmaz. Sonra masal, hikaye yazmaya yöneldim. Ben roman yazmaya yönelmeyeceðim. Anlatýlmak istenen, kýsa ve öz olarak anlatýlmalý. "

" An geliyor ki, 5-10 sayfa hikaye yazmak yetmiyor. Olayý kesin, kati ve detaylý anlatmak gerekiyor. Belki okuyucu hikayedeki karakterin saç þeklini, þapkasýný, giyimini, kuþamýný merak edecektir. Sen hikaye yazarken bunlarý aklýna getirmez misin? "
" Tabii ki getirmem. Konuyu kýsa keserim. Sonuçta, okuyucunun beyninde ne, neden, niçin ve sebep kalýr. Bence 4 sayfalýk hikaye 200 sayfalýk romana bedeldir. "
" Eee sýktýn ama? Durup dururken kendini övüyorsun. Konu ben deðil miyim? Ayný davranýþý tekrar edersen, seninle öyle bir kavgaya tutuþurum ki, dünya gelse seni kurtaramaz. Padiþah bile benden korktuðundan bu zindana attýrdý. "

Aradan bir dakika geçti. Sertleþen havayý Namýk Kemal yumuþattý: " Evde çay var mý, çay? Bir çay demle de içimiz ýsýnsýn. "
" Evet var. Beþ dakikada çayýnýz hazýr olur. Yanýnda yiyecek bir þeyler de getiririm. Þu an evin ikinci katýndayýz. Siz isteyin ben pencereden aþaðý atlarým. "

Dünya tarihi boyunca pek çok fikir ve düþünce sistemi insanlarý etkilemiþtir. Bunlarýn bazýlarý kýsa ömürlü olmuþtur. Bazýlarý ise, uzun ömürlü olmuþtur. Gelecek yüzyýllarý þekillendirmiþtir. Fakir biri, çaðýnýn çok ilerisinde fikirler öne sürse de taraftar bulamamýþtýr. Tarihin karanlýklarý arasýnda kaybolup gitmiþtir. Adam zengindir. Taraftarý, inananý çoktur. Bunlarýn fikirleri bin yýl sonrasýna bile ulaþýr. Böyleleri dünya tarihinde vardýr. Ýnsanlar, zengini sever. Zenginlik hayranlýk uyandýrýr. Saraylar, köþkler, yalýlar vardýr. Bunlar hayatlarýný sorunsuz yaþar. Alamama durumlarý yoktur. Parasýyla deðil mi, her þeyi alýrlar. Gün gelir geleceklerini satýn alýrlar. Sonunda bize ayrýlan zaman doldu. Ayrýlýk vakti geldi. Magosa zindanýna geri döndük.

Namýk Kemal: " Serdar, gel gitme, dedi. Burada benimle kal. "
Serdar: " Ama, dedim, Sayýn Namýk Kemal burada kalamam. Daha önce de bizimle burada kal diyenler oldu. Onlarla birlikte kalsaydým, size gelemezdim. Þimdi burada kalýrsam geleceðe gidemem. En uzun paylaþýmým sizinle olan olacak. Varýn izin verin ben gideyim ve yaþadýklarýmýzý insanlara ulaþtýrayým. Ýnanýn sevenleriniz milyonlarý aþacaktýr. "
Namýk Kemal: " Dediðin gibi olsun, varsýn taraftarým çok olsun. Özgürlük ve baðýmsýzlýk savaþçýsý Namýk Kemal diye araþtýrma yapsýnlar. Acýsýný biz çektik sefasýný onlar sürsün. O dediðin Mustafa Kemal ve Türkiye Cumhuriyeti vizyonunu kaybetmesinler. "

Bebeklik çaðlarý hariç aðlamayan Namýk Kemal'in göz pýnarlarýndan iki damla yaþ süzüldü:
" Ama, dedim, aðlýyorsunuz? "
" Yok be Serdar, gözüme bir þey mi kaçtý, nedir? Beni rahatsýz etti. Ben aylardýr bu Magosa zindanýndayým. Hep ayný gardiyan ve ayný sessiz gemi. Bu gardiyan benimle bir kelime konuþmadý. Yasakmýþ! Var git yoluna internet midir nedir, bu hikayeyi hazýrla ve okuyucunun ilgisine sun. "
Sonunda Namýk Kemal ile vedalaþtýk. Evime geri döndüm. Þimdi tarih: 9-5-2024. Ben 90 gün uðraþtým bu hikayeyi hazýrladým. Okurlar, en çok 9 dakikada okur, bitirirler. Bu onlarýn çabukluðundandýr. Onlarýn arasýndan çýkanlar, Namýk Kemal'i benden çok daha iyi anlatacaklardýr.

SON