GEZGÝN ÞEHMUZ ÝZNÝK'TE
Gezgin Þehmuz bir gün Ýznik'e gitmiþ. Ýznik sokaklarýnda bir süre dolaþtýktan sonra göl kýyýsýna gelmiþ. Atýný bir aðaca baðlayýp, kýyýdaki büyük taþlarýn bulunduðu yere gidip oturmuþ. Aradan yarým saat geçmiþ geçmemiþ, suyun içinde bir deniz kýzý peydah olmuþ. Gezgin Þehmuz þaþýrmýþ, þimdi bu deniz kýzý da neyin nesi, diye düþünmüþ.
Deniz kýzý: " Selam Gezgin Þehmuz, nasýlsýn? " deyince Gezgin Þehmuz daha çok þaþýrmýþ. Öyle ya hadi gölden deniz kýzý çýktý, bu olabilir gibiymiþ ama deniz kýzýnýn kendisine adýyla hitap etmesi olacak þey deðilmiþ. Nereden tanýyormuþ ki, bu deniz kýzý Gezgin Þehmuz'u?
Gezgin Þehmuz kendini toparlayýp þöyle demiþ: " Sað ol güzel deniz kýzý. Ýyiyim de þu anda epey þaþkýn durumdayým. Ben deniz kýzlarýnýn sadece masallarda var olduðunu bilirdim. Daha önceden tanýþýk olmadýðýmýz halde adýmý bilmeniz beni çok þaþýrttý. Konuyu açýklýða kavuþturmanýzý istemek hakkým sanýrým. "
Deniz kýzý gülümsedikten sonra þunlarý söylemiþ: " Tabii Gezgin Þehmuz, bu senin hakkýn. Gölün altýnda büyük bir yeraltý þehri var. Dipteki su kanallarýndan geçilerek yeraltý þehrine inilir. Sokaklar ve evler suyun içinde kurulmuþtur. Su kanallarýnýn kapaklarý özel bir durum yoksa daima kapalýdýr. Ender olarak bizden biri göle çýkar. Biz oradan burayý yani dünyadaki insanlarýn yaþayýþlarýný inceleriz. Daha doðrusu sizi seyrederiz. Konuþmalarýnýzý duyarýz. Sizleri tanýrýz, biliriz. Yaþantýnýza karýþmayýz. Olaylara müdahale etmeyiz. Bu bir çeþit sihirli aynalar aracýlýðýyla gerçekleþir. Ben yeraltý þehri kralýnýn kýzý Prenses Ýrona'yým. Gezgin Þehmuz'un göl kýyýsýna geldiðini görünce durur muyum? Hemen çýkýp geldim. Ne dersin, gelmekle iyi etmedim mi sence? "
" Ýnan bana deniz kýzý gelmene çok sevindim. Ayrýca anlattýklarýn düþünce ufuklarýmý geniþletti. Ýnsanlar çoðunlukla günübirlikçidir, günü yaþamaya, günü kurtarmaya bakarlar. Gelecek hýrs vermez, geçmiþ ders vermez. Düþünceler belli kalýplar içinde sýnýrlanmýþtýr. Bu dar kalýplar içindeki düþünceler körelmiþtir. Ýleri gitme þansý yoktur, tersine daima geriye gider. Bu dar kafa zihniyetinden kendini kurtarabilen, düþüncelerini belli kalýplarýn dýþýna taþýrabilen özgün düþünme yeteneðini elde eder. Özgün düþünme, kiþiye özel sadece o kiþinin beyinsel fonksiyonlarýnýn ürünü olan bir sistemdir. Bu yeteneðin kazanýlabilmesi için, önce okuyup öðrenmek sonra da öðrendiklerini doðru olarak yorumlayýp, öðretebilecek duruma gelmek gerekir. Gezip dolaþmanýn, yeni insanlar tanýmanýn konu üzerindeki önemi inkar edilemez. "
" Gezgin Þehmuz, sen bir söz ustasýsýn, bir filozofsun. Þu anda yeraltý þehrinde konuþmalarýmýz dinleniyor ve yazýcýlar bunlarý kaleme alýyorlar. Az önce söylediklerin bizlere hayatýmýz boyunca yol gösterici olacaktýr, yolumuzu aydýnlatacaktýr. Bir önerim olacak, bilmem nasýl karþýlarsýn? Bu konuþmalar masal havasý içinde kitap olarak hazýrlansa, torbalara konup buraya getirilse, sen atýna yükleyip, bu þehirde ve gideceðin þehirlerde, köylerde halka parasýz olarak daðýtýr mýydýn? Bitince geçerken uðrar, yenilerini alýrdýn. Ýnsanlara faydasý büyük olurdu bu fikirlerin. "
" Prenses Ýrona, gerçekten asilce bir davranýþ içindesiniz. Karþýlýk beklemeden insanlara iyilik yapmak güzel bir duygudur. Önerini kabul ediyorum. "
Daha sonraki günlerde Prenses Ýrona'nýn getirdiði torbalar dolusu kitabý Nicea'da ( Ýznik'te ) ve çevre köylerde daðýtan Gezgin Þehmuz mutlu bir þekilde oradan ayrýlmýþ. Yeni þehirler görmek üzere yola düþmüþ.
SON
Yazan: Serdar Yýldýrým
Þu anda 1 kullanýcý bu konuyu görüntülüyor. (0 kayýtlý ve 1 misafir)